Yeni nesil lüks anlayışının Ege’deki temsilcisi The Bodrum EDITION, sanat, müzik ve yaratıcı deneyimlerin iç içe geçtiği bir yaz sezonuna daha imza atıyor. Mimarisinden kürasyonuna kadar her detayında kültürel ifade biçimlerine alan açan otel, 2025 yazı boyunca ilham veren etkinliklerle Bodrum’un sanat ve müzik takvimine yön veriyor. Dünyaca ünlü DJ’lerin setleri, çağdaş dans performansları, uluslararası sanatçı iş birlikleri ve küratöryel sergiler, bu yaz The Bodrum EDITION’da ritmin müzikle, fikirle, duyguyla atacağının bir yansıması oluyor.
Art Weekend, The Bodrum EDITION’ın sanatı yaşamın merkezine alan vizyonunu yansıtan çok katmanlı bir buluşmaya dönüştü. Muse Contemporary ev sahipliğinde düzenlenen akşam yemeğinde Emin Mete Erdoğan’ın “Milattan Sonra 4 Milyar” sergisi izleyiciyle buluştu. Ertesi gün program, otelde daha önce sergilenmiş eserlerine ek olarak Efkan & Oemer’in yeni işlerinin de sanatseverlerle buluşmasıyla devam etti. Gün batımında dünyaca ünlü DJ Islandman sahne alırken, geceye çağdaş dans sanatçıları Forgetmat & Victoria Dauberville’in performansıyla devam edildi.
The Bodrum EDITION, yaz sezonu boyunca sanat, müzik, mimari ve gastronomiyi kendi zarif evreninde bir araya getirerek bütünsel bir kültürel deneyim sunuyor. Bu vizyonun bir yansıması olarak, BRAVA by Stefano Ciotti’de gerçekleşen Art Dinner, Muse Contemporary Gallery kurucusu Pınar Akalın ev sahipliğinde, sanatçı Emin Mete Erdoğan’ın “Milattan Sonra 4 Milyar” sergisi eşliğinde düzenlendi. Teknik çizimi klasik resim disiplinleriyle harmanladığı özgün anlatımıyla tanınan sanatçı, bu seride sanatseverleri zamanın başlangıcına, cansızlıktan canlıya geçişin yaşandığı ana götürüyor. Mitolojiyi bilimsel düşünceyle buluşturan eserleri; doğu ile batı, geçmiş ile şimdi arasında kurulan bir anlatı oluşturuyor. “Milattan Sonra 4 Milyar”, izleyiciyi kişisel miladını sorgulamaya davet ederken, insanın doğayla, yaşamla ve kendilik algısıyla kurduğu ilişkiyi yeniden düşünmeye çağırıyor. Sergi, 30 Ağustos’a kadar The Bodrum EDITION’da ziyarete açık.
2003 yılından bu yana faaliyet gösteren Muse Contemporary, çağdaş sanatın farklı anlatım biçimlerine alan açan küratöryel seçkileriyle öne çıkıyor. Galerinin kurucusu Ayşe Pınar Akalın, sanat direktörlüğünü ise Taner Yılmaz yürütüyor.
Etkinliğin ikinci günü ise tüm güne yayılan kapsamlı bir programla devam etti. Sezon başında Broken Board serisiyle tanıdığımız, Massoumi Gallery tarafından temsil edilen Hamburg merkezli sanatçı ikilisi Efkan & Oemer, Art Weekend kapsamında yeni eser seçkileriyle sanatseverlerle buluştu. Kırılmış ya da yıpranmış kaykayların taşıdığı izleri sanatsal birer hafıza nesnesine dönüştürdükleri Broken Board serisi otelde izleyiciyle buluşmaya devam ederken, bu kez Drip Series ve Today Was A Good Day gibi işleri öne çıktı. Bu serilerde her boya çizgisi, her damla;
kontrolü değil, hayatın doğal akışını temsil ediyor ve önemli olanın kusursuzluk değil, anlam olduğunu hatırlatıyor. Sanatçı kardeşler Efkan & Oemer, bir gün ne kadar zorlayıcı olursa olsun, sonunda içtenlikle “Bugün güzel bir gündü” diyebiliyorsan, asıl kıymetli olanın bu olduğuna inanıyor. Efkan & Oemer’in üretimleri yalnızca görsel değil; düşüşleri, mücadeleleri ve devam etme gücünü hatırlatan, hayatla gerçek bir bağ kuran işler olarak izleyiciyle derin bir temas kurmaya devam ediyor. Efkan & Oemer’in eserleri 2025 yaz sezonu boyunca The Bodrum EDITION’da ziyarete açık.
Otelde sezon boyunca yer alan resident artist Alena Sergi ise kolektif işleriyle sanat terapisi temelli üretimlerini izleyicilere sunarak, duyusal ve içsel bir alan yarattı. Alena’nın hem sezona yayılan atölye programı hem de mekânsal yerleştirmeleri, izleyicilerde kişisel bir keşif duygusu uyandırıyor. Objelere ve dünyaya prizmatik bir açıdan bakan Alena Sergi kendi tarzını “Contemporary Street Art” olarak tanımlıyor. Eserlerinde çalıştığı portrelerde kullandığı canlı renklerle dikkat çeken sanatçı, sanat terapisinin bir öğretisiyle bunu açıklıyor: “Olumsuz duyguları canlı renklerle ifade etmek sanat terapisinde çok kullandığımız bir aktarımdır, çekildiğimiz renkler aslında bizim beslemeye çalıştığımız yanımızdır. Ben de eserlerimde bu renklerimi kullanarak kendimi ifade ediyorum.”
Günün ritmi akşama evrilirken, sahne Islandman’in büyüleyici performansına ev sahipliği yaptı. Elektronik altyapıları etnik dokularla buluşturan bu özel setin ardından, Forgetmat & Victoria Dauberville’in çağdaş dansla performans sanatını buluşturan etkileyici gösterisi, Art Weekend’e büyüleyici bir kapanış sundu.
